Hayat cidden çok korkutucu, ben de 'sen mi büyüksün ben miii lan İstanbul?' diyenin egosu mevcut değil tabi, sonra böyle sıçışlar falan

16 Ocak 2012 Pazartesi

Biz karı sevmeyiiiiiik

Bugün kendimi Sibirya'da hissettim. Aman dedim kızım sen hangi kafadasın, ne rüyalardasın. Ama anlatamam öyle böyle değil içime işleyen soğuk. Tam 1 saat 15 dakikada Beşiktaş'tan eve yürüdüm. Ben o yolu normalde yürüyemem yani; her yer kar, buz, su ve ben yürüdüm ayağımda converse'ler, üstümde masa örtüsünden ince deri mont. Diyorum normal değilim. Hayır sorun şu; ben salak mıyım yoksa herkesten farklı bi düşünce sistemim mi var? Bunu cevapladığım an erdim demektir. Kendi nirvanamı bulmuş olurum.

Yukardakine sesleniyorum, duymuyo beni. Yok yani bağırıyorum, çağırıyorum; takmış kulaklığı, kapamış gözlerini 's.klemiyorum sizi' diyo resmen. Dedim 'Ben senin kulun değil miyim?' Yok anacım takmıyor yani. Aman of püf vah hay valla bıktım benim suçum ne yani halla hallaaa.. Yalnız şuan gözlerimi tasarruflu kullanıyorum, biri açıkken biri kapalı falan, öyle yoruldum ki. Bi de neye inanamadım biliyo musunuz? 1 saat 15 dakikada yürüdüm 8 kilometreyi. Bi yandan diyorum 'lan ben bu yolu 3 günde bi yürüsem kaç kilo veririm?' Bi de her gün yürümeyi gö(z/t)üm yemiyo, 3 gün diyorum. Tabi bu asla gerçekleşmeyecek bi durum. Burda bana haz veren şey yürüme düşüncesinin verdirdiği kilolar. Ya beni duyanda 105 kiloyum sanar. Ama insan orantısız bi hatun olmasın ya.. Daha da yazamıyorum gidip yastık ritüelimi yapmalıyım. Bu yastık ritüeli de bildiğin bi yastığı başına birini bacak arana alma olayı. Böyle bacağımı biyere atmadan uyuyamam da çok afedersiniz. Hadi çok öptüm kızancıklar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder