Hayat cidden çok korkutucu, ben de 'sen mi büyüksün ben miii lan İstanbul?' diyenin egosu mevcut değil tabi, sonra böyle sıçışlar falan

15 Aralık 2011 Perşembe

meditasyon

Aklımın dolmasını bekledim hep yazmak için.
Ama hiç istediğim kadar oluşamadılar aslında, ya da hep unuttum ne konuşmak istediğimi. Aslında kafam o kadar karışıktı ki ne söylemek istediğimi bilemedim galiba. Ya da okuyacak, benimle bu duyguları paylaşacak kimsem olmadığı gerçeği çarptı yüzüme.. Bilmiyorum. Hep böyle oldu işte, hep karışık oldum.
Bugünler, hiç güzel günler değil demek isterdim ama ben ve siz yani bizler şuan yaşıyoruz, ve bu muhteşem havayı soluyoruz. Bu aslında en güzel gün. Belki yarın olmaz, ne bilebiliriz ki.. Yaşam aslında o kadar kısa ki.. Bunu yanındaki insanları yavaş gibi görünen ışık hızında kaybedince anlıyorsun.. Bizim ağacımız hiç yeşil kalmıyor, yani bildiğimiz yaprak dökümü yaşıyoruz.. Çam değiliz ki kazık çakalım dünyaya..
Bi yandan istediklerimiz var, bi yanda kısıtlandığımız zaman. Onu yapma ayıp, bunu yaparsan şöyle derler, onlar bu durumdayken olmaz.. hep bunalrı duyuyoruz, yapmak istediklerimiz de hep erteleniyo.. hayatı erteliyoruz, sonra bi bakmışız bi gün içimizde kalmış şeylerle birlikte toprak ana alıyor bizi kucağına.. Öyle işte..
Aslında konumuz bu değildi.. Aslında konumuz yok bile.. Sadece yazmam gerek.. Sanırım artık günlük tutmam gerek.. Ne anlatıcaktım ben sizeee ımm hatırladım.
Evet ben böyle ota boka ağlayan bi insanım, aslında bu duygusallığımdan da kaynaklanıyo tabi ama insanın yaşadıkları iz bırakıyo işte.. Böyle anımsatan bi şey görsün anında ağlıyo ya da içini acıtan şeylere ağlıyo işte.. anneannemi kaybettikten sonra metrobüste gördüğüm yaşlı insanlara ağlar oldum. Niye diye sorarsanız o kadar üzülüyorum ki.. Anneannem hep çocukları için yaşamış, çocuklarına ekmek alabilmek için kilometrelerce yürümüş, hiç eğlenmek nedir bilmemiş.. o kadar üzülüyorum ki o yaşlı kadınları görünce.. anneannem hiç binmedi metrobüse, hiç süslenmedi günlük işlerine, ayakkabıları hep eskiydi, çünkü yenileri çocuklarına layıktı.. İşte tüm bunlar 1 hafta depresyona girmeme neden oluyo.. Küçük mü? Küçük mü allah aşkına.. Bence bu üzüldüklerim arasındaki en önemli şey.. sanırım.. babamdan sonra.. o konu sonra.. yatmam gerek.. hoşça kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder